D700 Yarin…

Dedikodular dogru çıktı. Nikon D700’ü yarın resmen duyuracak. Tabi her zamanki gibi bir gün önce ayrıntılar burada… : )

Nikon aslında bu hareketiyle Canon’un 3 yıl önce çıkardığı 5D’ye geç bir cevap veriyor: D700’deki 12 MP lik algılayıcı şu an D3’de kullanılanla aynı. 6400 ISO’ya kadar doğrudan destek var. 3 inch lik yüksek çözünürlüklü LCD ve toz temizleme sistemi mevcut. Fiyat 3000 USD olarak tahmin ediliyor.

Böylece D3’ün de yakın zamanda yenilenmesini bekleyebiliriz (aksi durumda D3 almanın bir anlamı kalmayacak). Bu durumda Canon her yönden saldırı altında kalacak. Canon rakibine hızlı bir cevap veremezse Nikon’un DSLR pazarında bu yıl zaten artan payı daha da büyüyecek.

Cevap zaten çok uzun süredir beklenen 5D mk2 veya 3D – 6D şeklinde gelecek. Her ne kadar Nikon şu an atılımda olsa da unutmamak gerekir ki Canon hala üç yıl ileriden gidiyor. Eğer gelecek ay yenilenmiş bir 5D duyurulursa ve en az 15 MP’lik algılayıcılı ve yüksek ISO’da gren sorununu aşmış bir modelle karşılaşırsak Canon öndeki pozisyonunu koruyabilir. Aksi durumda Nikon daha iyi bir seçenek olacak çünkü D700 51 noktalı bir AF sistemine sahip ve gövdesi 5D’ye göre daha dayanıklı…

Bir diğer iddia da Canon’un bu segmenti ikiye böleceği ve 3D – 6D olmak üzere iki full frame model çıkaracağı yönünde… Bekliyoruz… Bu da futbol geyiği gibi bir şey işte : ) Bitmek tükenmek bilmiyor!

Cable

Cable, Remi Gamiette’in tek başına 2 yıl gibi bir sürede yaptığı kısa film. İzlemek için:

http://www.itsartmag.com/features/cable/cable.html

Nikon D700?

Biz Canon’un 5d’yi yenilemesini beklerken Nikon cephesinde gelismeler durmuyor. Son dedikodu Nikon ‘un D700 adlı yeni bir model cikaracagi yonunde… Iddialara göre kamera FX (tam boy) bir algılayıcıya sahip olacak. Güzel bir özellik olarak hem FX (12 MP) hem de DX (5 MP) formatında çalışabilecek. Saniyede 5 kare hız ve 25600 ISO ya kadar destek vermesi beklenen kameranın fiyatının da 5D ayarında olması bekleniyor.

Bütün bu dedikodular yayılırken Canon hala sessiz. Ancak onların da 50 MP’lik bir algılayıcı gelistirdiklerini ve en geç iki yıl içinde 50 MP’lik kameralar görmeye başlayacağımızı iddia edenler var. Nikon bilindigi üzere kendisi algılayıcı üretmiyor ve Sony’nin çiplerini kullanıyor. Canon ise algılayıcılarını kendisi üretiyor ve dışarıya satmıyor.

ZAM!

Genel istek uzerine bu basligi acayim artik dedim: Bilindigi uzere hukumet tum dijital kameralara yüzde 20 ek vergi bindirmis. Kaba bir ornekle Amazon’da 800 dolar olan EOS450D’yi Turkiye’de bugune kadar yaklaşık 1200 dolara alabiliyordunuz. Oysa artık 1500 dolara alabileceksiniz…

Onceki basliklardan birinde gorebileceginiz gibi Omer Bey bana kızıyor ama bu konudaki gorusum pek degismedi: Turkiye zaten o kadar pahali ki ustune bir yuzde 20 daha gelmis olması pratikte cok az değisiklik yaratiyor.

Tabi ki hukumetin her alanda karşılaşılan bu “tuttugunu vergileyen” politikasını siddetle kınıyorum o ayri!

Yıldırım ve Şimşek Fotoğrafları…

Normalde mesafeli dururum ama geçen gece yarım saat boyunca aralıksız şimşek çakınca dayanamayıp bir kaç kare çekeyim dedim.

Şimşek çekmeye çalışmak balık tutmaya çalışmak gibi… Yukarıdakiler yüzlerce pozlamanın içinden çıkan işe yarar iki tanesi…

Bu tür fotoğraflar çekebilmek için iyi bir üçayağa, bulb seçeneği olan bir SLR’a ve kablolu deklanşöre ihtiyaç var. Bulb seçeneğinde düğmeye basıp bırakmadan bekliyorsunuz artık ne çıkarsa bahtınıza. Soldaki kare 200 mm ile çekildi. Tam orada yıldırım düşmesi büyük tesadüf…

Yalnız bunları çekerken dikkatli olmak gerek çok şanssızsanız kızartma olmanız da mümkün!

Yeni kamera!

http://www.corbis.readymech.com/en

Corbis için bu tasarımları yapanlar daha önce bas-kes-yapıştır pdf oyuncaklar yapıyorlardı. Çocuğu olanlara tavsiye ederim.

http://readymech.com

EOS 1000D geliyor…mu?

Herkes Canon’dan Nikon D3’e cevap vermesini beklerken saldırı başka yerden başlayacak gibi görünüyor. Son dedikodular EOS 1000D’nin bugun (10 Haziran) da duyurulacağı yönünde. Iddialara göre kamera 10 MP CMOS, saniyede 3 kare hız ve 2.5 inch LCD gibi ozellikler tasiyacak. Bu durumda su anda var olan 400D den ne farkı olacağını anlamak zor. Fakat fiyatın aşırı düşük olacağını iddia edenler de var (1990’ların başında EOS1000 ile aynı şey yaşanmıştı)

Artık kabak tadı veren diğer iddia da Canon 6D’nin (5d MK2) duyurulacağı konusunda. Hadi Canon!

Ray Sigorta

[flashvideo file=”https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/rayfinal3_ilkerflv.flv” image=https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/ray.jpg /]

Yeni reklam filmi… Youtube kapali oldugundan artik cektigim filmleri de buraya koyacagim…[flashvideo file=”https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/rayfinal3_ilkerflv.flv” image=https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/ray.jpg /]

Yeni reklam filmi… Youtube kapali oldugundan artik cektigim filmleri de buraya koyacagim…

Is Less More? (Az çok mudur?)


Yandaki su bardağı Istockphoto‘da en çok satan fotoğrafım olmuş. 145 defa satılmış ve bunun karşılığında 121 dolar kazandırmış. Bu duruma sevinmek mi gerek üzülmek mi bilmiyorum tabi : ) Sen yıllarca fotoğraf çek sonuçta esas meselenin su bardağı olduğunu anla!

Sinemada da fotoğrafta da neyin ne kadar satacağını kestirmek neredeyse imkansız. En temel ve yalın şeyler en çok ihtiyaç duyulanlar gibi görünüyor. Bu da tabi ki çok can sıkıcı. Yine de “basit bir su bardağını en iyi nasıl çekerim” diye düşünmek de bir tür oyun sayılabilir…

Tabi örneğin buradaki fotoğrafın 11311 defa satıldığını düşünürsek (Şu an Istock’ta en çok satılan fotoğraf) darısı benim su bardağının başına diyorum!

Dunyada ilk!

Binbir Gece diye bir dizi varmis. Rating canavariymis bu dizi ve asagida okuyacaginiz gibi sezon finali canli olacakmis:

Hurriyet (03.06.08) İrfan Şahin (Kanal D Genel Yayın Yönetmeni): Bir dizinin canlı yayınla ekrana gelmesi Türkiye??de bir ilk, bildiğim kadarıyla dünyada da başka bir örneği yok. Dolayısıyla ilkler her zaman insanı çok heyecanlandırıyor. Tabii heyecanın yanı sıra başarılı olup olmama endişesi de var. O yüzden hepimiz salı gecesini merakla bekliyoruz. Ekip çok iyi hazırlandı. Oyuncular, teknik ekip herkes elinden geleni yapıyor… Canlı yayın Erol Avcı??nın fikridir. Bu düşüncesini bizimle paylaştığında çok heyecanlandık…

Erol Avcı (Yapımcı): Dünyada ilk kez gerçekleştirilecek bu olayın başlangıcı, senaristimiz Yıldız Tunç ve ekibi tarafından bana iletildiğinde çok heyecanlandım. Hemen bu fikrimi genel koordinatörümle paylaştım…

Evet: Dunyada ilk olacak bu muthis olay ne gariptir ki 1985’ten bu yana asagida listelenmis dizilerde defalarca yapilmisti. (Wikipedia’da “live episode” yazilarak bulunabiliyor. Wikipedia mi? O da ne yahu?)

“Ses Videolari”

(Hurriyet 26.05.2008) “…Youtube simli siteye konulan ve bir kısım kamu görevlilerine ait olduğu iddia edilen ses videolarıyla ilgili Telekomünikasyon İletişim Başkanlığınca inceleme yapıldığını belirten Şahin, inceleme sonunda; ?Söz konusu ses videolarının herhangi bir telefon görüşmesine ait olmadığı, bir ortam dinlemesi olasılığının çok yüksek olduğu? tespitine yer verildiğini bildirdi…”

Haydi arkadaslar ses videosu yapalim.

Blade Runner Son Kurgu…

Blade Runner Sinema okulunun birinci sınıfındayken görüp hasta olduğum Blade Runner’ın seneler içinde değişik versiyonlarını izlemeye devam ettim. Bluray olarak çıkan 6 disklik son versiyon (Blade Runner Final Cut) hediye gelince eski günlere döndüm. (Sanırım ve umarım bundan sonra başka Blade Runner versiyonu çıkmaz : )

Filmin yenilenmiş ve yeniden kurgulanmış HD kopyasından da ilginç olan 3.5 saatlik “Dangerous Days: Making Blade Runner” adlı belgesel. Meraklılarına mutlaka izlemelerini öneririm. Belgesel boyunca Ridley Scott’un yapımcılar tarafından sürekli baskı görmesine rağmen sonuna kadar tipik İngiliz soğukkanlılığıyla istediği filmi yapmak için verdiği mücadeleyi izliyorsunuz.

Yapımcılar ve test gösterimine katılanlar filmden nefret edince Scott’un direnmesine rağmen filmin sonu değiştirilip, dış ses eklenerek durum kurtarılmaya çalışılıyor ama film yine de “iş yapmıyor”. Oysa aradan geçen 25 yılda bildiğiniz gibi film bir kült statüsüne yükseldi. Geçen bunca yıla rağmen kırgınlığı içinden atamamış olmalı ki Scott bir yerde “Herhalde şimdi aslında ne kadar iyi bir yatırım yaptıklarını anlamışlardır.” diyor.

Belgesel boyunca Scott’un herkesin şüpheyle baktığı bir mükemmeliyetçiliğin peşinde kavrulup gittiğini ve yapayalnız kaldığını açıkça görebilirsiniz. Her iyi filmde arka planda böyle bir hikaye var sanırım…

Bu arada içinde hiç bilgisayar efekti olmayan Blade Runner, 25 yıl sonra bile hala çok iyi görünüyor.

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube