Hipstamatic!

Bu sıralar koşturma içindeyim ve bloga vakit ayıramıyorum ama sevgili arkadaşım Hasan Deniz’in sayesinde bir Iphone uygulaması ile tanıştım ve bunu buraya yazmadan edemedim: Hipstamatic!

Aslında bu tür dijitali analoglaştırma çabalarına pek sıcak bakmam ama bu 2 dolarlık uygulama gerçekten çok başarılı.

Yanda görüldüğü gibi en sıradan nesneleri bile güzel görünen fotoğraflara dönüştürüyor : )

Iphone’un en kötü yönü olan kamerası ile ilgili ciddi bir eğlence sağlayan bu yazılımın web sitesi şurada.

Belli bir süre sonra verdiği etki tekdüze hale gelebilir ama en az bir kaç gün oyalanacak kadar seçeneği var. Yazılımın en önemli problemi yavaş çalışması.

EF 70-200 2.8L IS II

Ne zamandır blogla pek ilgilenemedim.

Bazı arkadaşlar “Yahu bıktık yeğenini görmekten iki satır bir şey yaz” dediler : )

Gel gör ki en rahat erişimim olan model Kuzey. Bu yüzden Canon’un yeni merceği EF 70-200 2.8L IS II’yi de onun üzerinde test ettim bugün.

Mercek dış görünüş olarak eskisi ile (EF 70-200 2.8L IS) tamamen aynı fakat içi epey değişik. Bence en önemli gelişim IS sisteminde (Image Stabilizer – Goruntu Sabitleyici) olmuş: 200mm’de 1/15’te net kareler çekmek mümkün oluyor. Bu da yaklaşık 4 fstop luk bir kazanç demektir (Bir önceki sürümde bu 3 fstop tu)

Ayrıca önceki serilerde IS rahatsız edici bir ses yapıyor. Bunda ise hiç bir ses yok. Hatta IS’in devrede olduğunu bile anlayamıyorsunuz.

En yakın netlik uzakligi 1.4 m’den 1.2 m’ye düşmüş. Bu aralık için 20 santim az bir fark değil.

Oturup ilmi testler yapmadım ama keskinlik bana eskisinden daha iyi geldi. Autofocus hızı da artmış diye düşünüyorum.

Sonuç olarak korkutucu bir fiyatı olmasına rağmen EF 70-200 2.8L IS II Canon’un en önemli merceklerinden biri. Bebek çekmek için tabi ki almanıza gerek yok : ) ama profesyonel uygulamalar için edinilmesinde fayda var.

Özellikle yeni IS in sessiz çalışması video işleri için hayırlı bir durum.

PS: Test ekipmani Canon tarafından sağlanMAmıştır : )

Filme DönüşFilme Dönüş

2010 başından beri reklam filmlerini 16 mm veya 35 mm çekiyorum.

Geçenlerde sevgili yeğenim Kuzey’in fotoğrafını çekmek istedik ve babam benim emektar EOS 650’yi çıkarıverdi. Bir kaç kare çektim ve şaşkınlığa düştüm: Her deklanşöre basıştan sonra gözümü vizörden çekip LCD’ye bakmaya çalışıyordum! Tabi LCD falan yoktu. Bu olay kontrolüm dışında bir kaç defa tekrarlandı hatta sinirlendim kendime…

Aradan bir kaç gün geçti. Babam yandaki kareyi yolladı. Negatifi yıkattığı yer aynı zamanda scan edip CD vermiş.

Doğal olarak son bir yıldır Kuzey’in bir sürü fotoğrafını çektim (zaten yanda da bunlardan örnekler var). Teknolojiyi seviyorum ve yeni çıkan her şeyi denemeye de pek hevesliyim ama yine de şunu açıkça söylemek gerek: Film farklı.

“Film daha iyi” demiyorum. Sadece “farklı” ve bu da güzel bir şey. Oysa fanatiklik kötü bir şey. Dijital fanatikleri de, film fanatikleri de canımı sıkıyor açıkçası.

Film reklam sinema sektörlerinde bir RED ve dijital çılgınlığı yaşandığı şu günlerde (biraz da gıcıklığına tabi) diyorum ki: Şimdi filme dönmenin tam zamanıdır! 🙂

Sony NEXSony NEX

Sony sonunda uyanmış ve balığa gitmeye karar vermiş!

Epeydir dedikodusu yapılan NEX3 ve NEX5 bugün açıklandı. Belli ki bunlar doğrudan Olympus PEN ve Pana GF1 gibi aynasız kameralara rakip olarak çıkmış. Algılayıcıları Micro 4:3 ten büyük. Özellikler de iyi görünüyor fakat gövde mercek uyumu bir felaket! Küçük bir gövdede mercekler çok iri duruyor.

Bunun yanı sıra Sony’nin aynı sistemde bir de video kamera çıkaracağı duyuruldu.

Seçenekler çoğalıyor. Kafalar daha da karışacak demek ki…

Sony’den 35 mm KameraSony’den 35 mm Kamera

Sony’nin yeni 35 mm dijital sinema kamerası NAB 2011’de çıkacakmış ancak bu sene bir ön gösterim yapmışlar. Şuradan izlenebilir. Sony’nin bu hareketle, son iki yılda canını epey yakan RED’i hedef aldığı gayet açık.

Yani savaş kızışacak.

Avid Geri Dönüyor!Avid is Back!

Umutlar tükendi derken Avid geri dönmüş!

Dün NAB de duyurulan Avid Media Composer 5 epey iddialı geliyor. AMA (Avid Media Access) modülünün yeniden yazılması sayesinde artık Avid RED ve H.264’e “doğrudan” (natively) destek vereceğini açıklamış. Ayrıca Quicktime’ın okuduğu bütün formatları aynı şekilde destekleyecekmiş.

Yani RED, 5D MK II veya benzeri bir aletle çekeceğimiz görüntüleri herhangi bir işleme gerek olmadan hemen kurgulamaya başlayabileceğiz.

Yıllardır biz kullanıcılarını boynu bükük bırakan Avid bu işlerden elini eteğini yavaş yavaş çeker diye düşünüyordum ama demek ki ortalığı Premiere ve Final Cut’a kolay bırakmayacaklar.

Çok iyi bir gelişme (geç de olsa : )

(haber için Ali Aga‘ya teşekkürler.)

Ayrıntı şurada.

Avid Media Composer 5 will natively support RED and h.264 files from EOS DLSR’s as well as other quicktime formats (like Prores etc).

Good news for Avid fans like me.

More info is here.

Panasonic AG-AF100Panasonic AG-AF100

NAB hızlı başladı. Panasonic bugün dünyanın ilk profesyonel Micro 4:3 kamerasını duyurdu. AG-AF100 adındaki bu alet Micro 4:3 algılayıcı ile AVCHD codec kullanacak ve fotoğraf mercekleri ile uyumlu olacak. Ne yazık ki aletin veri transfer hızı biraz düşük (24 mbps)

Şekli şemali yandaki gibi çok kötü bir ilüstrasyonla verildiği için pek bir şey anlaşılmıyor ama yine de AG-AF100 türünün ilk örneği oluyor ve böylece Pandora’nın Kutusu sonunda açılmış oluyor.

Bundan sonra Sony’yi bekliyoruz.

Ayrıntı şurada.

House ve 5DHouse ve 5D

Şuradan öğrendiğimize göre House’un 6. sezon finali tamamen 5D Mk II ile çekilmiş. Yazıda yönetmenin kamerayla ilgili yorumları da var. Son zamanlarda bu tür çıkışlar arttı. Yakında daha da fazla filmin HDSLR larla çekildiğini göreceğiz.

Peki HDSLR la bir şey çekmek geçici bir moda mı? Sanmıyorum. Tabi bir miktar “trendy olma” tarafı var. Yani “Aman herkes çekiyor biz de hemen bu aletlerle bir şey çekelim” hevesi yok değil ama sonuçta bu kameraların sunduğu inanılmaz bir avantaj var.

Jim Jannard RED forumlarında “…satır atlıyorlar ama!” diye çocuklaşsa da (bu blogda da vardı öyle bir karakter geçen ay) ne yazık ki herkesin kabul etmesi gereken basit gerçek şu: Bir HDSLR ile yapabileceklerinizi konvansiyonel bir kamerayla asla yapamazsınız. HDSLR lar yapıları itibariyle çok hafifler ve bu da azımsanacak bir durum değil. Satır da atlasalar verdikleri sonuçlar da gayet iyi görünüyor ve bu da yeterli.

Uygun projede kullanılırsa HDSLR larla daha çok işler yapılır.

“House” un Amerika’daki yayını 17 Mayıs’ta.

Şuradan öğrendiğimize göre House’un 6. sezon finali tamamen 5D mk II ile çekilmiş.

Canon XFCanon XF

Canon XF305 Geçen haftalarda dedikodusu yapılan kameralar sonunda açığa çıktı: Canon XF 305 ve XF 300 olarak adlandırılan iki farklı model 7 Nisan’da duyuruldu. Kameralar daha önce iddia edildiği şekilde 4:2:2 ve 50Mbps’lik bir MPEG2 profili kullanıyor. Ayrıca Dosya formatı olarak MXF (Material Exchange Format) kullandıkları için piyasadaki NLE uygulamalarının çoğuyla doğrudan uyumlular.

Compact Flash kartlara 24p ile 60p arasında değişen kare hızlarında kayıt yapabiliyorlar. Bence en ilgi çekici özellikleri 1920*1080 de 60i çekebilmeleri. XF305’in diğerinden tek farkı HD SDI çıkış ve TC giriş çıkış sağlaması.

İki kameranın da mercekleri değişmiyor ve hasretle beklediğimiz gibi APS-C bir algılayıcı içermiyorlar. Yani beklediğimiz kameralar değiller. Yaklaşık 7000 dolar civarındaki fiyatları bence pahalı olsa da sonuç olarak bazı parlak özellikleri var diyebiliriz. Canon’un yakında XH serisinde benzer özellikler içeren ama biraz daha iddialı bir kamera çıkarması beklenebilir.

Ayrıntı şurada.

Herkes YalnızHerkes Yalnız

Herkes Yalnız Kaan Tariman from ilker canikligil on Vimeo.

 

Esasen Makina‘nın bir projesi olsa bile ucundan bulaştığım bir klip olan “Herkes Yalniz” teknolojik olarak ilginc bir kombinasyon içeriyor: İstiklal’deki görüntü EOS 7D ve Glidecam ile 720p ve 50fps çekildi (sonradan 100fps e yükseltildi). Öndeki görüntü ise RED ile çekildi. Motion Control’un beni taklit edişini izlemek garipti… Ucuz teknolojiyle aşırı pahalı teknolojinin bir buluşması 🙂

Şuradan izlenebilir.

HandySLRHandySLR

HandySLR ile tanışma. from Kadir Köymen on Vimeo.

Kadir Köymen yine çok hayırlı bir ürünle karşımızda. Bana da üründen bir örnek yolladı. Yakında inceleyip yazacağım.

5D MK II@25 fps5D MK II@25 fps

Bu sabah gerçekten daha önce iddia edildiği gibi 2.0.3 sürümlü firmware çıktı. Gün boyunca aralıklarla uğraşmama rağmen Canon’un sitelerinden bir türlü indirmeyi başaramadım. Oysa toplam dosya boyutu 10 mB bile değildi. Bu da dünyadaki 5d MK II kullanıcılarının çokluğunu gösteriyor sanırım.

Neyse sonunda bir hayır sever arkadaş mirror yarattı da oradan indirip kurabildim.

Evet, 5D Mk II ile artık 24, 25 ve 29.97 cekilebiliyor. Ses kaydı 48 khz’e çıkmış. Canlı histogram kayıda girene kadar gorunuyor ama yine de çok önemli bir özellik. Ses kayıt seviyesi kontrolü de öyle…

Gördüğüm kadarıyla rolling shutter meselesinde bir fark yok: Aynen duruyor. 25p ile 30p yi gözle kıyasladım (yani bilimsel değil) bir fark göremedim.

Asıl bombaya gelince: Premiere artık 24p veya 25p çekilmiş dosyaları takılmadan okuyabiliyor! Tabi bu iş için Core i7 gerekiyor ama yine de iyi bir gelişme. Philip Bloom yeni data rate olarak 42 mbit demiş ancak ben dosyalara baktığımda 39 mbit üstünü görmedim. Bu konuya bakmak lazım.

Premiere’in okuyabilmesi sıkıştırma oranındaki değişimden mi yoksa saniyedeki kare sayısının düşmesinden mi, ya da ikisinden birden mi bilmiyorum.

PS: Bugün daha fazla deneme yapınca gördüm ki ve yazık ki Premiere konusunda yanılmışım. Takılmadan okuma süresi artmış (beni de yanıltan bu oldu) ama tam takıntısız okuyamıyor. Bazen 12 fps e falan düşüyor.  Bazen hiç takılmadan okuyor. Eski duruma göre bir iyileşme var ancak tam değil. Özür dilerim.

Her şekilde bu yeni özellikleriyle 5D MK II ilk çıkışından çok daha değerli bir kamera haline geliyor.

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube