Neden RAW çekmek gerektiği konusunda daha önce de yazmıştım ama bunun faydalarından ne kadar bahsetsem az.
Örnek: Yukarıdaki kareyi 2006’da çekip bir kenara atmıştım. O zamanki RAW işleyici (Adobe Camera Raw) gökyüzünü geri getirirken diğer bölgeleri de korumama izin vermemişti. Geçen gün meraktan aynı kareyi yeni ACR 5.2 ile açmayı denedim. Gördüğünüz gibi sağdaki karede (herhangi bir özel Photoshop hilesi yoktur) gökyüzü olduğu gibi geri geldi! Tabi bulutlar geri geldi diye bu iyi bir fotoğraf haline geldi mi? Hayır ama olsun o ayrı bir tartışmanın konusu!
RAW çekmek negatif çekip saklamak, JPEG çekmek ise kağıda bastırıp negatifi çöpe atmak gibi (yukarıdaki kare JPEG olarak çekilmiş olsa gökyüzü sonsuza kadar soldaki haliyle kalacaktı). Nedeni de basit RAW 14 bit ve sıkıştırılmamış veriyi içerirken JPEG 8 bit ve sıkıştırılmış veriyi saklıyor. Bu video için de aynen geçerli.
Kıssadan Hisse: RAW çekiniz, çektiriniz…
Epeydir beklenen yeni EOS 500D sonunda açığa çıktı: EOS REBEL T1i
Alet 50D’deki algılayıcının aynısına sahip ve 5D MK II gibi video çekebiliyor! Gel gor ki Canon yine garip bir şey yapmış. Yeni EOS 1080p modunda saniyede 20 kare çekiyor!!! (720p de 30 kare!)
Artık inadına yapıldığına çok emin olduğum bu saçmalık can sıksa da kameranın 899 USD’lik Amerika fiyatı tabi ki çok cazip. Kimbilir belki önümüzdeki 10 yılda Canon doğru kare hızı olan 25’e ulaşabilir 🙂
Yeni 500D’de aynen 5D Mark II’deki gibi 920 bin piksellik bir LCD var. Ne diyelim her zamanki gibi Canon 50D alanlara kazık attı!
Pek sevdiğim bir tarz olmasa da 1960 doğumlu İngiliz fotoğrafçı Vanessa Winship’in bazı fotoğrafları güzel.
Winship “Sweet Nothings” serisinde Karadeniz ve Doğu Anadolu’da dolaşıp kız orta okul öğrencilerini portrelemiş.
Bakışı oryantalist de bulunabilir (malum her tür Avrupalı bakışı bu suçlamaya açıktır) fakat ne olursa olsun bazı fotoğrafları bence iyi. Özellikle geneline bakıldığında belli bir stili var.
Sitesi buradan incelenebilir. Ayrıca Winship’in “Sweet Nothings” serisi Fotoğrafevi’nden “Tatlı Fısıltılar” adıyla kitap olarak da çıkmış.
Canon dün özellikle profesyoneller tarafından epeydir beklenen iki yeni merceğini duyurdu.
17 mm TS ve 24 mm TS (Tilt and Shift) mercekler özellikle mimari ve ürün çekimleri için kullanılıyor. Yenilenmesi beklenen 100-400 ve 24-70 aralıklarında ise bir gelişme olmadı.
17 mm TS bugüne kadar yapılmış en geniş açılı TS mercek oldu. Yalnız fiyatı biraz ürkütücü: 2499 USD
Bu merceklerle ilgili daha geniş bilgi için suraya bakabilirsiniz.
Yaklaşık 1.5 aylık kullanımdan sonra 5D MK II hakkında son yoruma geçebilirim:
** Yanınızda fotoğraf makinası taşırken aynı anda video özelliğine sahip olmak gerçekten çok iyi.
Canon’un neden 5D Mk II’ye 25 kare koymadığını düşünüp dururken dün okuduğum bir yazı bir anda perspektifi değiştirmeme neden oldu. İddiaya göre Canon 1D Mk4’u çıkarmak için FIFA’dan onay bekliyor!
Evet FIFA’dan. Nedeni de şu: FIFA stadlara kamera sokulması konusunda sadece yayıncı kuruluşlara izin veriyor (tabi büyük paralar karşılığında). Bu da demektir ki yeni DSLR’lar video özelliği içerirse ortada ciddi bir sorun oluşacak. Eğer FIFA video çekebilen DSLR’ları stada almazsa Canon bu özellikten hemen vaz geçmeye hazır olacaktır çünkü çok güçlü oldukları bir pazar bu…
Aynı risk 5D Mk II için pek yok zira kare hızı düşük olduğu için spor fotoğrafçılarına uygun değil. Aynı şekilde bu durum neden 50D’ye video özelliği koymadıklarını da açıklıyor.
25 kare durumu da bununla ilgili olabilir. Futbolun en yaygın olduğu ülkeler 25 kare kullanıyor ve 5D Mk II 30 kare çekiyor : )
Eğer bu büyük bir tesadüf değilse 5D Mk II’de 25 kare görebilmemizin tek yolu FIFA’nın onayı olacaktır diye bir spekülasyon yapabilirim!
Tabi her zamanki gibi biz kendi açımızdan olaylara bakarken Canon sadece kaç spor muhabirine daha kamera satabileceğini hesaplıyor.
[flashvideo file=”https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/alpilker_f8_hq_001.flv” image=https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/alpilker_f8_hq_001.jpg /]
Sonunda aylardır (hatta yıllardır) beklediğim DSLR elime geçti. İlk DSLR’im 20D’yi alırken bile aslında aklım hep 1 serisindeydi çünkü “full frame” (tam çerçeve) alıştığım bir formattı. Ne yazık ki o zaman 1 serisi 8000 dolardı (ki hala da öyle) ve benim için satın alınması söz konusu bile değildi.
5D Mk II uzun yıllar sonunda çıkan en makul fiyatlı (görece tabi) ve buna karşılık en çok özelliği sunan DSLR gibi duruyordu. Çıkar çıkmaz gözüme kestirmeme karşılık ele geçirebilmek ancak bugüne kısmet oldu.
Evet alet bugün öğlen elime geçti ve o saatten sonra Alp Korfalı ile epey bir oynadık. Tabi derinlemesine bir yorum yapmak şu an mümkün değil ancak kısa kısa notlar ve bir kaç örnekle şimdilik yetineceğim. Yukarıdaki video da (eğer yanlış değilsem) Türkiye’nin ilk 5D Mk II videosu!! Tabi takdir edersiniz ki son derece saçma bir video ama ilk olmanın da bedeli var 🙂
[flashvideo file=”https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/alpilker_f8_hq_001.flv” image=https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/alpilker_f8_hq_001.jpg /]
Sonunda aylardır (hatta yıllardır) beklediğim DSLR elime geçti. İlk DSLR’im 20D’yi alırken bile aslında aklım hep 1 serisindeydi çünkü “full frame” (tam çerçeve) alıştığım bir formattı. Ne yazık ki o zaman 1 serisi 8000 dolardı (ki hala da öyle) ve benim için satın alınması söz konusu bile değildi.
5D Mk II uzun yıllar sonunda çıkan en makul fiyatlı (görece tabi) ve buna karşılık en çok özelliği sunan DSLR gibi duruyordu. Çıkar çıkmaz gözüme kestirmeme karşılık ele geçirebilmek ancak bugüne kısmet oldu.
Evet alet bugün öğlen elime geçti ve o saatten sonra Alp Korfalı ile epey bir oynadık. Tabi derinlemesine bir yorum yapmak şu an mümkün değil ancak kısa kısa notlar ve bir kaç örnekle şimdilik yetineceğim. Yukarıdaki video da (eğer yanlış değilsem) Türkiye’nin ilk 5D Mk II videosu!! Tabi takdir edersiniz ki son derece saçma bir video ama ilk olmanın da bedeli var 🙂
[flashvideo file=”https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/hitler_rants_about_d3x.flv” image=https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/hitler.jpg /]
Youtube sürekli açılıp kapandığı için kendim host saglamak durumunda kaldım ama yukarıdaki video olağanüstü komik! Nikon’un yeni kamerası D3X’in aşırı yüksek fiyatıyla ilgili bu “taşlama” fotoğraf sitelerinde son günlerin en popüler videolarından biri.
Uzun zamandır okuduğum en fantastik haber bugun Hürriyet’te karşıma çıktı. Olay kısaca şu: Yanda gördüğünüz harika sarı tekir Cooper’ın sahipleri Michael ve Deirdre Cross kedinin boynuna bir kamera takmışlar ve Cooper bir yıl boyunca fotoğraf çekmiş.
Tabi Hurriyet her zamanki gibi esas bilgiyi vermediği için habere iliştirilmiş tek fotoğraf yoktu. Neyse ki ufak bir Google sorgusuyla ulaşmak mümkün. Sahiplerinin “Collar Camera” (Tasma kamerası) adını verdikleri bu sistemle çekilen fotoğrafları buradan izleyebilirsiniz.
Peki bunda garip olan ne derseniz, linke bakınca göreceğiniz gibi Cooper’in fotograflarının kalitesi Flickr’daki ortalamanın üzerinde 🙂
Hatta sahibi Michael “Çektiği bazı fotoğraflar benim çektiklerimden iyi” diyerek bu durumu onaylıyor. Tabi bu işin biraz magazin kısmı ama yine de bence deneme ilginç. “Kedi Gözü” adında kısa film çekmiş biri olarak tabi daha da sevdim bu projeyi.
Bravo Cooper!
Son yorumlar