Author Archive for ilkerc

Page 30 of 31

Gec de Olsa Gursky

gursky-montparnasse_lo.jpg

Biraz gec de olsa Istanbul Modern’deki Andreas Gursky sergisini görebildim: Harika! 26 Ağustos son tarih, fotoğrafla ilgilenen herkesin mutlaka görmesi gerektigini düşünüyorum (fotoğrafı belge olarak görenler için geçerli değil tabi). Yukarıdaki erken dönem örnek (“Montparnasse”, 1993) sergideki boyutlarında görüldüğünde asıl etkisi ortaya çıkıyor…

http://www.istanbulmodern.org

Combustion Öldü mü?

Neredeyse iki yildir yenilenmeyen Autodesk (Discreet) Combustion’dan ümidi kesmistik.

Yeni bir Combustion sürümü olup olmayacağı hala belirsiz ve Autodesk’in niyetini kimse bilmiyor. Genel kanı Combustion’un yenilenmeyeceği şeklinde ve Aftereffects’in sürekli kendini yenilemesi karşısında epey kullanıcı kaybı olduğu kesin.

Buna karşılık (nedendir bilinmez) şirket gecen aylarda yeni bir yamayi sitesine koymuş (Ben de bir kaç aydır bakmayı bırakmıştım umutsuzluktan :). Aşağıdaki linkten 4.0.5 kodlu bu yamayı indirip Combustion’ı daha sağlam hale getirebilirsiniz ama çok umutlanmamak gerek. Autodesk Combustion’u pek ciddiye alıyor gibi görünmüyor. Ya da (ufak bir ihtimal ama) Vista ve 64 bit destekli çok daha iyi bir sürüm için çalışıyorlar. Göreceğiz!

LINK: Autodesk Combustion Sitesi

DVD: Otobüs

otobus.jpgTunç Okan ‘ın harika filmi 1974 tarihli “Otobüs” DVD olarak çıktı. Otobüs’ün bugüne kadar yapılmış en iyi Türk filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Film diğer Türk filmlerinden bir çok nedenle ve radikal olarak ayrılıyor: Birincisi alışılmadık şekilde çok az diyalog içeriyor ve öyküsünü tamamen görsel olarak aktarmaya çalışıyor. İkincisi filmin görüntü yönetimi ve sahneleme konusunda Türk sinemasında belki ancak bir iki örnekte görebileceğiniz bir duruşu var. Yönetmenin kendisinin yaptığı kurgu yine özellikle o yıllar için çok başarılı ve alışılmadık. Tabi Türk sinema sektörü bu başarılı yönetmeni hiç bir zaman kendinden saymadı (bildiğiniz gibi ülkemizde iyi bir şey yapmaya çalışan insanlar genelde cezalandırılır. “Otobüs” de yıllarca yasaklı kalmış ve ancak danıştay kararıyla gösterime girebilmişti).

Bu kadar iyi bir filmin asıl işi diş hekimliği olan birinden ve kendi biriktirdiği parayla gelmesine üzülsek mi yoksa bundan bir ders mi çıkarsak bilemiyorum. DVD’nin kalitesi çok iyi değil ama yine de şiddetle tavsiye ediyorum. Yönetmenin aynı seride çıkan diğer iki filmi de (Cumartesi Cumartesi ve Sarı Mercedes) ilgiyi fazla fazla hak ediyor.,

PS: 1978 yılında Altın Portakal’da yarışan 9 filmin yapımcıları ortak dilekçe verip “Otobüs” yarışmadan çıkarılmazsa filmlerini çekeceklerini bildirmişler ve bu zorlamayla “Otobüs” yarışmadan elenmiş. Türk sinemacılarının böyle bir amaç uğruna birleşmeleri gerçekten göz yaşartıcı! Nedenleri haklı bile olsa böyle bir tavır yukarıda demek istediğimi açıklıyor sanırım.

Kodak’tan Bir Buluş

sensorold.jpgGecen hafta (14 haziran’da) Kodak tek algılayıcılı kameralarda renk elde etmek için yeni bir yöntem geliştirdiğini duyurdu. Normalde bugüne kadar en yaygın kullanılan yöntem algılayıcının önüne yandaki gibi bir filtre katmanı eklemekti. 1976’da yine Kodak mühendisi Dr. Bryce Bayer tarafından geliştirilen bu katman “Bayer Filtresi” olarak anılıyor. Bu yöntemde varolan piksellerin yarısı yeşil diğer yarısı da kırmızı ve mavi olarak filtreleniyor. Daha sonra çeşitli hesaplamalarla her piksel için renk bilgisi üretiliyor. Bu yöntem akıllıca ve iyi çalışıyor ama bütün piksellerin önünde filtre olduğu için ışık kaybına yol açıyor.

Continue reading ‘Kodak’tan Bir Buluş’

Super Hi-Vision!

Japon mühendisler 7680*4320 cozunurlugunde (Full HD’den 16 kat fazla : ) goruntu ureten bir sistem geliştirmişler. Bu gereksiz girişimle ilgili haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

http://www.neowin.net/index.php?act=view&id=40581

Daha da ayrıntı için burayı  ziyaret edin.

Kitap!

dvs1.jpg

Bir buçuk yıldır aralıklı da olsa kitap yazmakla uğraşıyordum: “Dijital Video ile Sinema” sonunda bitti. Geçen hafta son kontroller ve sayfa düzeniyle uğraştık. 400’den fazla özgün fotoğraf, şema ve grafik olduğu için biraz uğraştırdı ama güzel oldu.

Eylül başı Pusula yayınlarından çıkıyor. Umarim bu alandaki boşluğu biraz da olsa doldurur.

RAW Çekmek…

Yeni dijital fotoğraf makinası alan herkese israrla sorduğum soru bu: “RAW çekiyorsun değil mi?”. Soru boş bir bakışla karşılanıyorsa (ki genelde öyle oluyor) sorunun kendisini açıklamak gerekiyor.

Continue reading ‘RAW Çekmek…’

Zodiac

http://image.com.com/tv/images/genie_images/story/2006/f/fincher.jpg
David Fincher’in yeni filmi “Zodiac” Thomson’un kamerası Viper ile doğrudan sabit diske ve 4:4:4 10 bit RAW kareler olarak çekilmiş. Hala “35 mm gibisi yok” diyenler mutlaka gidip görmeli. Film (bence) çok iyi değil ama teknoloji, görüntü, sanat yönetimi ve atmosfer için gitmek gerek… Aşağıdaki adreste filmin çekim aşamasının iş akış şemasını bulabilirsiniz:

http://broadcastengineering.com/images/zodiac_viper-lg.jpg

Alp Korfalı da Youtube’de!

alp.jpg

Alp Korfalı’nın youtube videolarını şiddetle tavsiye ederim. Özellikle 95 bin hit alan “Gizli Lezbiyenler” izlenmeli…

http://www.youtube.com/profile?user=akorfali

Gondry Youtube’de!

gondry-rubiks.jpgHasta olduğumuz, kıskandığımız, gıpta ettiğimiz yönetmen Michel Gondry Youtube’de kullanıcı olmuş. Çektiği küçük videoları izleyebilirsiniz. Tabi ki videolar çok komik ve akıllıca! Özellikle M. Gondry’nin ayağıyla zeka küpünü çözmesini görmek gerek!

http://www.youtube.com/profile?user=partizangondry

PS: Aşağıdaki linkte de Gondry’nin HP reklamını izleyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=7go8XFvU4BU

Sunshine

sun.jpg

Fragmanı gördüğümden beri heyecanla bu filmi bekliyordum. “28 Gün Sonra”nın yönetmeni Danny Boyle’dan bir bilimkurgu… Ufak tefek senaryo sorunları olsa da, bu türü seven benim gibiler için çok iyi. Gidip sinemada görmekte yarar var.

http://www.sunshinedna.com/ adresinden filmin bloguna da ulaşılıyor.

En Kötü Film?

munichposter2.jpgGeçenlerde dikkatimi çekti: Bir sinema dergisinde çeşitli sinema yazarlarına geçen yılın en iyi ve en kötü filmlerini sormuşlar. İlginçtir bazı arkadaşlar en kötü film olarak Spielberg’in Münih’ini söylemiş. Gerçekten çok ilginç bir seçim. Birincisi bu arkadaşlar “en kötü” filme nasıl karar veriyorlar bunu merak ettim.

Continue reading ‘En Kötü Film?’

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube