Author Archive for ilkerc

Page 17 of 31

Demirdöküm + ilkerc + Phantom HD :)

Demirdokum "Blacksmith" TVC from ilker canikligil on Vimeo.

 

Ajans: Drive / Yapımcı: Hakan Gül – Mood Prod. / Gör. Yön: Altan Dönmez / Sanat Yön. Ayşe Uysal / Kurgu: Taner Sarf / Görsel Efekt: Bülent Ergün – Sinefekt

Fincher’la karizmamızı çizdin Shad ama elden bu geliyor 🙂 Nerede tuhaf dijital kamera varsa onunla çekim yapmayı görev bilip bu defa Phantom HD ile çalıştık. Saniyede 1000 kare çekmek eğlenceli ama biraz da zahmetli…

Leica M9: 24*36mm!

steel-grey_001Leica dün M9 adlı yeni modelini duyurdu.

Böylece tarihte ilk defa bu kadar küçük bir kamerada APS (24*36 mm tam boy) bir algılayıcı kullanılmış oluyor. 18 MP’lik algılayıcı Kodak tarafından yapılmış bir CCD.

Görüldüğü gibi savaş başladı. Diğer üreticiler de ister istemez algılayıcıları büyütmek zorunda kalacaklardır. Canon artık G11’i turistlere satar diye düşünüyorum. Gerçi her durumda turist sayısı çok daha fazla olduğundan Canon para kazanmaya devam edecektir!

Yine de Panasonic ve Leica “gönüllerin şampiyonu” oluyor… Ayrıntı şurada.

Panasonic GF1

gf1Kamera dünyası birden hareketlendi. Panasonic geçen günlerde kompakt sınıfta GF-1’i duyurdu.

Alet Panasonic’in iddiasına göre dünyanın en küçük ve hafif “değişebilen mercekli” kamerası. Küçük boyuna rağmen epey büyük ve 12.1 MP’lik bir algılayıcıya (Micro 4:3)  sahip olan GF-1 bence küçük sınıfın en iyi seçeneği (Olympus PEN ile birlikte)

Canon’un inatla algılayıcı büyütmediği ve değişebilir mercek seçeneği sunmadığı G11‘ini almaktansa bunu veya Olympus Pen’i almak çok daha iyi diye düşünüyorum. Yeni GF-1’in AVCHD lite ile 720P’de 60 fps video çekmesi ve RAW özelliği sağlaması da ayrıca sevindirici.

Bravo Panasonic! Beter ol Canon 🙂

Ayrıntı yine şurada!

Ayın Sorusu!

Sizce Canon 5D MK II için 24p veya 25p seçeneklerini içeren bir guncelleme yapar mi?

  • Hayır (64%, 56 Votes)
  • Evet (36%, 32 Votes)

Total Voters: 88

Yükleniyor ... Yükleniyor ...

Anket 15 Eylul’e kadar açık kalacaktır.

EOS 7D@23.976 fps!

7dCanon bugün çok ilginç bir hareketle epeydir dedikodusu yapılan EOS 7D’yi duyurdu. (1699 USD)

18 MP lik APS-C algılayıcıya sahip EOS 7D (sıkı durun) 24, 25, 30 (1080p) ve 60 fps (720p) hızlarında video çekiyor!

Bu durumda EOS 7D genel özellikler ve fiyata göre EOS 5D MK II’nin altında bir model olmasına rağmen bu blogun takipçilerini ilgilendiren video konusunda şu anda en iyi DSLR oluyor. Alet başka bir takım yeni teknolojileri de içeriyor ve uzun yıllardır Canon tarafından yapılan en gelişmiş model olduğu iddia ediliyor ama en önemlisi bence video…

Böylece yine gol yemiş oluyoruz 🙂 Bu yeni durumda ya iki üç hafta içinde 5D MK II için firmware bekleyeceğiz ya da paşa paşa gidip EOS 7D alacağız. Tabi APS-C’ye dönmek üzücü ama video için değebilir.

Ayrıntı tabi ki şurada ve şurada

16 mm vs 5D MK II

16vs5Da

Epeydir yapmak istediğim bir karşılaştırmayı sonunda yapabildim. Yukarıdaki kareler geçen ay çektiğim bir reklam filmindeki bir sahnenin 16 mm telesinesi (1), 5D MK II videosu (2) ve son olarak yine 5D MK II RAW dosyasından (3) geliyor. Telesine Sinefekt’te Spirit sisteminde SD olarak yapıldığı için hepsini 720*576 olarak karşılaştırdım.

Tahmin edileceği üzere 16 mm ile RAW renk düzeltme konusunda çok başarılı ve özellikle cilt tonlarını başarılı şekilde üretebiliyorlar. 5D MK II nin videosu 16 mm’den daha keskin olmasına rağmen renk düzeltmeye uygun değil. Kızın yüzündeki aşırı doygun sarıyı yok etmek neredeyse imkansız. Yine de çekim sırasında daha ince WB yapılırsa bu sorun kısmen aşılabilir.

5D’nin RAW dosyası bence en başarılısı ama tabi video için kullanılamıyor. Her şeye rağmen 16 mm’nin de ayrı bir havası olduğunu kabul etmek gerek sanırım 🙂

PS: Garip şekilde telesinede ne kadar zorlasak da arka planda veri bulamadık. Oysa 5D MK II’de hem videoda hem RAW da arka planda veri vardı. Pozlamadan kaynaklı olabilir diye düşünüyorum. Yine bir not olarak telesinede sarıdan kurtulmak için epey zorlanmışız ki adamın gömleği magenta olmuş. RAW daki gömlek en doğru renk ve tonda…

G11:Daha Az Pixel!

g11 canonPowershot G serisini hiç bir zaman sevemedim. Bu yıl mutlaka algılayıcıyı büyütürler diye düşünüyordum ama Canon ters köşe yaptı: Yeni G11 10 MP’lik bir algılayıcı ile geliyor. Bu da bir önceki model G10’a göre 4 MP daha az!

Bu alışılmadık kararda Panasonic’in LX3 ile yakaladığı başarının (ki benim de en beğendiğim compact kamera o) etkisi olduğu konuşuluyor.

Öyle ya da böyle bu olay bize megapixel yarışı saçmalığının şimdilik durduğunu gösteriyor. Bu da hayırlı bir durum.

Daha fazla ayrıntı her zamanki gibi şurada.

Kubrick ve Hayat…

Aşağıdaki röportaji “Stanley Kubrick Interviews” adlı kitaptan aldım. Kitap bildiğim kadarıyla Türkçe’ye de çevrildi. Almakta yarar var. Aşağıdaki benim çevirim…

Playboy: ?Eğer hayat bu kadar amaçsızsa sizce yaşamaya değer mi??

Stanley Kubrick: “Ölümlülükle başa çıkabilenler için, evet. İnsanı anlam oluşturmaya iten hayatın anlamsızlığının kendisidir. Çocuklar tabi ki hayata bir yaprağın yeşil rengi kadar basit şeylerden büyük mutluluk duymak gibi bozulmamış bir mucize duygusu ile başlar fakat büyüdükçe, ölüm ve yıkımın farkındalığı bilinçlerine sızarak yaşam sevincini, içlerindeki idealizmi ve ölümsüzlük yanılsamasını yıpratmaya başlar. Çocuk olgunlaştıkça çevresinde hep ölüm,acı görmeye ve “insanın mutlak iyiliğine” olan inancını kaybetmeye başlar.  Yine de eğer yeterince güçlü ve şanslıysa ruhun bu karanlığından yaşamın heyecanını yeniden doğurabilir, taze bir amaç ve onaylanma hissi yakalayabilir. Doğumundan gelen o mucize duygusunu geri getiremez ama ondan daha kalıcı ve sürekli bir şey şekillendirebilir.

Evren hakkındaki en dehşet verici şey onun bize düşman değil, kayıtsız oluşudur fakat bu kayıtsızlıkla uzlaşıp hayatın zorluklarını ölümün sınırları içinde kabul edebilirsek insan türü olarak varlığımız bir anlam ve tatmin sağlayabilir. Karanlık ne kadar derin olursa olsun kendi ışığımızı yaratmalıyız.”

Başarı ve Başarısızlık…

Apollo 11: 40 Yıl Sonra

AS11-40-5903

© NASA imageID=AS11-40-5903

Neil Armstrong tarafından Hasselblad 500EL ile ve 80 mm mercekle çekilen yukarıdaki fotoğraf benim kuşağım için çok önemlidir. En azından ben hep bu fotoğraflara bakarak ve hayal ederek büyüdüm diyebilirim!

Bu yıl Apollo 11’in Ay’a gidişinin 40. yılı kutlanırken. NASA ve JFK Başkanlık Müze ve Kütüphanesi özel siteler açtılar.

www.wechoosethemoon.org adlı sitede yolculuk gerçek zamanda canlandırılıyor ve bügüne kadar görülmemiş video, fotoğraf ve ses kayıtları halka açılıyor. Şu anda 11 bölümlük yolculuğun tam ortasındayız. 20 Temmuz’daki geri dönüş sonrası site bütünlüğü içinde gezilebilecek.

40 yıl önce gerçekleşmiş olmasıyla beni hala heyecanlandıran ve içinde olduğum kuşağı “astronot olma” sevdasına düşürmüş bu olayı tekrar incelemekte fayda var 🙂

Dünyanın En Şanslı Adamı!

Ne kadar şanslıyım inanamazsınız: Son iki haftada üç kere lotarya kazandım (üstelik bilet bile almadan). Her nasılsa hep bu lotaryalar eposta adresime çıkmıştı… 2 kere Afrika’dan birileri bana toplam 45 milyon dolar vermek istedi… Son olarak da bugün aşağıdaki maili aldım. İngilizce problemi olanlar için özet geçersem Cote D’ivoire da yaşayan bir prenses (yani bir kralın kızı!) bana 850 bin dolar nakit para arti uzun vadeli, sevgi dolu bir ilişki öneriyor 🙂

Tabi biz ciddiye almayıp geçerken bir çok insan ne yazık ki bunlara kanıyor. Amerika’nın her yıl bu sahte epostalarla 100 milyonlarca dolar kaybettigi biliniyor. Nigerian Scam veya 419 olarak da bilinen bu yaygın üç kağıtçılık türü için şuraya bakabilirsiniz.

“Miss Marina James.

(Ekwo Family).
Rue 15 Paris Village.
Abidjan Cote d Ivoire.

I am writing this letter in confidence believing that if it is the wish of God
for you to help  and my family, God almighty will bless and reward you aboundantly and you would never regreat this.

Film: Public Enemies

dillinger1047 Michael Mann’den büyük ümitle beklediğimiz “Public Enemies” (Halk Düşmanları) sonunda çıktı.

Geçen cuma filmi gördüm ve büyük hayal kırıklığına uğradım. Heat’deki performansina bakarak Mann’ın çok iyi bir film yapacağını düşünüyordum. Ne yazık ki ortaya senaryosu kötü yazılmış, tatsız bir film çıkmış. Mann filmi kurtarmak için bir takım girişimlerde bulunuyor ama yine de olmuyor.

Konunun özellikle blogu ilgilendiren tarafı filmin f950, f23, Ex1 gibi Sony kameralarla çekilmiş olması. Bazı high speed çekimler 35 mm olsa da filmin çoğu video.

Yine şaşırtıcı bir durum ama film rahatsız edici derecede “kötü görünüyor”. Berbat bir “video look” söz konusu. Daha önce de f950 ile çekilmiş filmler görmüştüm ama bu kadar kötüsüne ilk defa rastladım. RED’e çamur atanlar çatlasın! 🙂

Teknik detaylarla ilgili bilgi şurada.

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube