Monthly Archive for Eylül, 2012

Photokina

Gecen hafta Photokina sayesinde epey kamera döküldü ortalığa. O kadar çok ki her birine ayrı yazı yazmaya üşendim. Canon EOS 6D, Nikon D600, Sony’nin yeni “full frame” compact kamerası RX1 (dünyada ilk), Leica’nın yeni M’i, Pentax K5, Fuji’nin E1’i, yeni Sony Nex 6, Olympus’un yeni PEN’i, Panasonic’ten çok tutan GH2 güncellemesi GH3, Sony’den Alpha SLT A99… Son olarak  Hasselblad’dan yukarıdaki resimdeki, içi tamamen Sony Nex 7 olan ama dışı pek havalı görünen ve bu yüzden de 6500 USD fiyatla satılacak olan Hasselblad Lunar! Kim ici 1000 dolar olan bir kameraya üstüne Hasselblad yazildi diye 6500 dolar verir? Evet biliyorum var bir sürü meraklı. Bütün bu gürültüye rağmen heyecan verici bir kamera var mı? Doğrusu hayır. Hassel örneğinde olduğu (tabi o olabilecek en uç örnek) gibi birbirine çok benzeyen bir sürü kamera. Tabi ki 10 yıl öncesine göre çok daha şanslıyız ama açıkçası bütün bu modeller uykumu getiriyor. Hele Canon ve Nikon gıdım gıdım veriyor yenilikleri. Oysa neler yapılabilir? Öncelikle dinamik aralıkla pek kimse uğraşmıyor. Dinamik aralıklar hala yetersiz. Biraz daha spesifik ama mesela sensörden tilt and shift le de kimse uğraşmıyor. Oysa muthiş olasılıklar açılabilir. Yüksek kareyle de pek kimse ilgilenmiyor. Varsa yoksa 60 kare… Her kamerada wifi ve GPS olmalı ama bu da henüz çok az modelde var. Aslında haklarını vermek gerek yine en ilginç girişimler Sony’den geliyor. SLT dalgasını onlar başlattı. RX1 de ilginç bir kameraya benziyor. Bakalım arkası gelecek mi? Yıllar önce yine Sony benzer ataklar yapmış (2005’te duyurulan R1) fakat sonra arkasını getirmemişti. Hadi birileri ilginç bir şey yapsın artık!

EOS 6D

Canon Nikon’un D600’üne beklediğimden çabuk cevap verdi. Yeni Canon 6D aslında beklediğimiz gibi kırpılmış bir 5D Mk III ama bazı ustunlukleri de var.

Yıllardır neden kameranın içinde wifi+GPS yok deyip duruyordum sonunda koymuşlar. Buna karşılık 6D’nin çözünürlüğü (20mp), netlik sistemi (11 nokta), vizoru (%97), saniyedeki çekim hızı (4.5 fps) Mark III’ten biraz daha kotu ama video ozellikleri 5D MK III ile aynı. Buna karşılık kameranın beklenen fiyatı 2100 USD. Böylece biz 5D MK III sahipleri önümüzdeki ayları neden Canon’a 1000 doları aşan bir katkı yaptığımızı düsünerek geçirebiliriz : )

Demek ki yeni oyun sahası belli oldu: “Ucuza tam boy kamera savaşları” başlasın. Bir çok kullanıcı APS-C’nin yeterli ve kalıcı olduğunu ve yığınların hiç bir zaman tam boy algılayıcıya geçmeyecegini düşünüyordu. Görülen o ki bu düşünce doğru değilmiş. Aynı insana iki kere kamera iki kere mercek satma şansı varken neden bunu kullanmasınlar ki? Peki tam boy algılayıcı önemli mi? Bu konuyla ilgli uzun bir yazı yazmak gerek ama kısaca aslında hem evet hem hayır. Özellikle bazı amaçlar için tam boy iyi ama örneğin mucevher veya kus cekecekseniz hic gerek yok.

Lytro Hakkında

Gecenlerde Lytro ile oynayabildim. Sonda soyleyecegimi basta soyleyeyim: Bekledigim gibi Lytro koca bir şakadan başka bir şey degil. Bu haliyle “hiç bir işe yaramayacak” bir alet yapmayı becermişler. Yanlış anlaşılmasın arkasındaki teknoloji ilginc ama ürün gayet saçma.

Neresinden başlasam: Ekran kotu, alet takılıyor, dokunmatik ekran başarısız, cozunurluk çok kotu (1080*1080) ve cok fazla gurultu var, kamera iri, fotograflara sadece kendi yazılımlarında bakılabiliyor. Tabi en onemli soru su: Neden cektigim bir fotografi sonradan netlemek isteyeyim? Profesyonel bir fotografci icin bu cok onemli olabilir. Zira ozellikle haber, kus, spor vs cekerken netlik bas belasıdır. E iyi de zaten bu kamera profesyonellere yonelik degil. E o zaman amatorlere mi kalıyor? Amatorler neden sonradan netlik degistirmek istesin ki? En kotu ihtimalle iki kere daha cekerler.

Amac Iphone’un telefona yaptıgını fotografa yapmak demislerdi. Hic ama hic olmamis. Kisaca herhangi bir akıllı telefon kamerasından daha kotu bir kameraya 500 dolar vermek istiyorsanız hemen Lytro alınız : )

Nikon D600

Epeydir 2000 doların altına tam boy algılayıcılı bir kamera bekleniyordu. Henüz 2000’in altına gelmese de Nikon’un D600’u 24 Mp lik tam boy algılayıcısıyla simdilik en ucuz “tam boy” govde oluyor. D800’un kırpılmış hali gibi görünen alet tabi ki HD video da çekebiliyor ve alıştığımız gibi 25600 ASA’ya kadar destek veriyor. Aynı zamanda HDMI üzerinden uncompressed kayda izin veren D600 2100 USD’lik gövde fiyatıyla duyuruldu. Sıra Canon’da. Bir onceki yazıdaki Sony video kameradan da görülen o ki zamanla bütün kameralar “tam boy” algılayıcı kullanacaklar. Oysa 10 yıl önce dünyanın ilk 35 mm algılayıcı kamerası Canon 1Ds cıktıgında 8000 USD fiyata sahipti. 10 yılda yuzde 75 fiyat dususu fena degil! Ayrıntı surada.

Sony’den Yeni KameralarSony’den Yeni Kameralar

Sony arka arkaya yeni kameralar duyurdu. Bunların en önemlisi “dünyanın ilk tam boy algılayıcılı handycam kamerası” olarak duyurulan NEX-VG900. Böylece 35 mm fotoğraf mercekleri çarpan faktörü olmaksızın video için kullanılabilecek.

Kamerada iyi bir özellik var: Çarpanlı bir mercek taktığınızda alet otomatik olarak 24 mp lik algılayıcıyı kesiyor ve siz normalde göreceğiniz açıyı görüyorsunuz. Sonunda birisi bunu akıl etti. Bravo Sony. Aynı aletin VG30 adıyla APS-C modeli de var. VG900’un beklenen fiyatı 3300 USD.

Diger kamera (fotograf makinesi) A99 yine 24 MP’lik algılayıcıya sahip ve SLT teknolojisini kullanıyor (Hareketsiz geçirgen ayna). Ayrıca algılayıcı üzerinde Phase Detection Autofocus olduğu için kamera aynı anda iki focus sistemini kullanabiliyor. Böylece videoda netlik yapma problemlerini en aza indirmeyi iddia ediyor.

1920*1080’de 60 kare yapabilen kamera 25600 ASA’yi destekliyor.

Üçüncü alet ise sokak fotoğrafçılarına yönelik DCS RX 1. Bu kamerada 35 mm f2 sabit mercek bulunuyor.

Bütün bunlar güzel ama hala AVCHD ve 8 bit’ten kurtuluş yok. Herhalde 10 yıl sonra 8 bit konuşmuyor oluruz diye umuyorum.

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube