Motion Control+RED@Makina!

[flashvideo file=”https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/mvi_1000_mp4.flv” image=https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/mvi_1000_mp4.jpg /]

Bugün Makina‘da yakında çekeceğimiz bir reklam için RED ve MILO Motion Control ile oynayıp durduk. Bir ara 5D Mk II ile yukarıdaki videoyu çektim. MILO yu seviyorum… Mümkün olsa her şeyi onunla çekmek isterdim 🙂 Yarattığı hareketlerde çok özel bir etki var: Bir nevi bilgisayar kamerası gibi… bir de tabi insan aklının ve mekanik denen acayip alanın son noktası bu alet!!!

Seni seviyorum MILO!

37 Responses to “Motion Control+RED@Makina!”


  • brand27 dedi ki:

    İlker abicim ben sinema 4.sınıf öğrencisiyim,bu milo’yu daha önce hiç duymamıştım,alaylı olmanın ne kadar önemli olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmiş oldum böylece..eminim bize ders veren hocalarında böyle bişeyden haberleri yoktur zaten ”bilirsin sadece konuşan kuramcılar =)”
    bu alet nedir ne değildir nerelerde kullanılır? görüntüye etkisi nedir? türkiyede hangi projelerde kullanıldı? bilgilenmek istiyorum bu alet hakkında..
    Ve ayrıca Bize öğretilen stadicam,jimmy,dolly,crane falan bunlar dışında bizim bilmediğimiz başka aletlerden de bahsedersen çok sevinirim

  • Ali dedi ki:

    Sesli çekimlerde, o aletin sesini nasıl bertaraf ediyorsunuz?

  • ilkerc dedi ki:

    Bertaraf etmiyoruz : )

    ama yaka mikrofonuyla önlenebilir sanırım.

  • DoPDodo dedi ki:

    MRMC’den Peter’ın bir teorisi vardı. Yeni ses işleme yazılımları sayesinde sabit gürültüler kolayca kayıtlardan ayrılabiliyor. Bunu bir zamanlar Sound Forge kullanarak ben de yapmıştım. Milo, sabit olmasa da, tekrarlanabilir bir gürültü kaynağı. Dolayısıyla teorik olarak görüntü işlemede kullandığımız “difference matte” gibi bir teknikle Milo’nun gürültüsünü ayrıca kaydedip, istenilen kayıttan çıkartılabileceğini düşünüyordu. Bu konuşmalar geçtiğinde böyle bir yazılım yoktu ama bu arada Merih böyle bir kod yazdıysa bilmiyorum:-)

  • Ali dedi ki:

    Gerçekten bir canavara benziyor, cismanileşmiş insan gibi. Bütün ekipmanları kendi içinde barındırıyor sanki. All-in-one. Bunu kullandıktan sonra başka bir şeyi kullanmaya gerek yok.

  • ilkerc dedi ki:

    🙂 Evet alet ilk geldiginde basrolunde oldugu bir kisa film cekecektim. hatta senaryo da yazmistim. sonra olmadi.

    Nedense robotlara karsi buyuk bir takintim var…

  • Eylem Caner dedi ki:

    Ah Milo ah, yapılamaz denecek pek çok görsel efekt için biçilmiş kaftan, her efektçinin hayali :).

    Devamlı kafada motion control sistemleri kullanmadan da benzer görüntüleri çekmenin yöntemlerini arıyorum ama bir yerde tıkanıyor hep.. Bir gün gelecek çözeceğim, ya da parayı basıp alırım, kiralarım vs. :). Kiralarım sanırım para yetmez muhtemelen :).

    DoPDodo bahsettiğin sistem (noise reduction/removal(bahsettiğinden ben bunu anladım, başka bir şeyse kastettiğin es geçebilirsin bu paragrafı tabii)) neredeyse tüm ses programlarında var günümüzde, ama tabii kodu iyi yazılmadığı takdirde sesi öyle bir metalikleştiriyor ki.. Onlar da belirli bir gürültü seviyesine kadar uygulanabiliyor, Milo’nun o kadar da sesli olduğunu sanmıyorum ama.

  • ilkerc dedi ki:

    Dopdodo nun dedigiyle tam olarak ilgili olmasa da gecen sene bir Alman Direct Note Access diye bir sey cikardi. Yazilim iddiaya gore calinmis bir gitar akorunu tek tek notalarina ayirabiliyor.

    Bu da photoshop da birlestirilmis bir jpg resmi tekrar katmanlarina ayirmak gibi bir sey:

    http://www.celemony.com/cms/index.php?id=dna

  • Eylem Caner dedi ki:

    DNA çok başka bir sistem ve açıkcası hâlen daha inanamıyorum. İlk gördüğümde henüz çıkmamıştı, artık çıkmış da, demek ki gerçek. Ben kendim alıp yapana kadar inanmak istemiyorum gerçi :).

    Keşke sadece gitarı akorlarına ayırmakla kalsa, o kadar fazla şey yapıyor ki.. Aslında belki de bu işi bile yapıyordur.. Denemek lazım. Ama artık dinlediğimiz hiçbir şeyin gerçekte öyle olup olmadığını bilemeyeceğiz. Eskiden de bilemiyorduk ama bir ileri boyuta taşındı artık.

  • ilkerc dedi ki:

    Fiyat ve diger bilgiler icin lutfen Makina’ya basvurunuz : )

  • yasinköse dedi ki:

    Önce 35 mm film öldü,şimdi sıra kameramanlarda.Artık focus puller diye bir terimde kalmayacak sanırım.Hatta milonun üzerinde bir düğme bile olabilir “k.g.ç.b”düğmesi
    (kafana göre çek birşeyler)Şaka bir yana sabit objelerin çekiminde harika kolaylık sağlayabilecek bir makina ama işin içine aksiyon halindeki modeller girdiği zaman,devamlılık konusunda kafa karıştıracağı muhakkak.
    Ses konusunda söylemek istediğim birkaç şey var.
    Milo;anladığım kadarıyla daha çok film işlerinden ziyade özel efekt gerektiren sahneler ve prodüksiyon işleri için üretilmiş bir makina.
    (Doğası gereği dağda bayırda kullanılabileceğini zannetmiyorum)
    Sonuç olarak özel efekt gerektiren sahneler ve produksiyon işlerinde,alt metinler ,jingellar,müzikler kullanılacağı için ses konusunda bir sorun yaşanmayacaktır.
    Tabi makinanın içindeki motorların,kamerayla aynı beslemeyi kullandığı taktirde;görüntüde,seste parazit yapmaması için gerekli önlemlerde alınmıştır muhakkak.

  • Ömer dedi ki:

    İki konuda fikir belirtmeden duramayacağım…

    1) Bu gitar akorunu notalarına ayırma işi benim bildiğim Jean-Baptiste Joseph Fourier’den beridir (18. yy) sorun değil. Fourier şunu der. Her sinyal, değişik frekans, genlik ve fazdaki bir sinüslerin toplamı olarak ifade edilebilir. Zaman domaindeki Akor sinyalini A(t) frekans domaine çevirdiğimizde (Fourier Transformation) A(F) bize o akoru oluşturan notaları misler gibi verecektir. Öte yandan mesela bu Bose’un Audio Technica’nın falan dışarıdan gelen sesi aktif olarak bastıran noise cancelling kulaklıkları var. Hatta buna benzer teknolojilerle askeri helikopterlerin sesi bile aktif olarak bastırılıp sinsi baskınlar düzenleyebiliyorlar. Yoğun ses kirliliği olan fabrikalarda da çalışanların sağlığı açısından benzer sistemler kullanıldığını duymuştum.
    http://www.advanced-noise-solutions.co.uk/cs-noise-cancelling.html

    2) Yapmakta olduğum işle epey ters düşecek ancak, Film öldü demek öyle kolay olmasa gerek. Filmle çekilmiş alelade bir Hollywood yapımındaki ten rengi ile 3 Maymun filmindeki ten rengini mukayese etmek bunun için fazlasıyla yeterlidir diye düşünüyorum.

  • alp dedi ki:

    acikcasi bahsettiginiz gurultu azalticilarin milo ya ugulanmis halini dusunemiyorum sinsice yaklasan 1 tonluk bir canavar.. sanirim simdilik sesli olmasi herkes icin daha guvenli .. jimmy jib gibi kafalara dikkatle kurtulunucak bir alet degil kendisi ..sesi de bi ayri guzel zaten 🙂 tam bir basrol oyuncu..biraz miyazaki cizgi filmlerindeki yaratiklari andiriyor ama disiplinli, dur dedigin yerde durur yapamicagi sey oldu mu kem kum etmeden itiraz eder.

  • sakir aksar dedi ki:

    acaba bu miloya güvenlik özelliği olarak proximity sensor falan konulabilir mi? sonuçta yanlış bir program yazsanız oyuncunuza kafa göz dalabilir alet değil mi?

  • ergin dedi ki:

    ilker,

    bu celemony nin icadı tek kelime ile süper ötesi.. bu müzikle uğraşmış her adamın rüyasıdır bu..demek adamlar yapmış.. (bu arada noise reduction’dan çok fazlasından bahsediyoruz) burada yapılan şey audio bir sesi wave formatından notalara bölmek (yada midi formatına çevirmek).. bundan sonra yapılabileceksel sınırsız gibi.. buna detone söylenen şarkıları kolaylıkla düzeltmek de dahil..

  • serhan nasirli dedi ki:

    Merhaba Ilker bey,sanirim yine bir ilki sizin sayenizde goruyoruz.Red,milo+ 5d mark2 ayni sahnede 🙂 sanirim milo (ya da moco) requiem for a dream de timelapse ve dusuk enstantene icin kullanilmisti.Merak ettigim 2 husus var,su an ismini hatirlayamadim malesef netten aramama ragmen gectigimiz gunlerde bir reklam filmi cekildi sanirim sigorta reklamiydi.camdan sarkan insanlar itfaiye,sokaktan gecen insanlar dusen saksi,gece-gunduz timelapse ve saryo hareketi vardi o da milo ile mi cekildi acaba merak etmekteyim? hatirladiniz mi bilmiyorum umarim anlatabilmisimdir.Bir diger sorum ise 5d mark2 ile ilgili,yukaridaki videonun 27nci saniyesinde isaretlenmis gibi magenda pixel gozukuyor codecten de olabilir tabi fakat benim sormak istedigim 5d mark2 ile ile video cekerken ayni zamanda fotograf da cekebiliyormuyuz? bu isaret o yuzden mi? tesekkur ederim,iyi calismalar

  • ilkerc dedi ki:

    hehe evet tekno orji gibiydi set…

    Bahsettigin magenta encoding hatasi asil dosyada yok.

    Adi gecen reklami ben cekecektim fakat ajans baska bir yonetmeni tercih etmis. Motion control degil “ham hum sorolop” ekolu olmus o film… arkadaki binalar 3D… ustteki insanlar ayri cekim sonradan birlestirilmis gibi geldi bana. Arada son derece gereksiz yakin planlar var falan filan… Cok da uzun bakmadim sinirim bozuldugundan!

    5D ile fotograf cekiliyor ama bu durumda video kaydi 1 sn icin duruyor ve donuk kare olarak geciyor

  • DoPDodo dedi ki:

    Bazı yorumlara dilim döndüğünce toplu açıklamalar:

    Milo’nun yapabildikleri zaman zaman hayalinizin bile ötesine geçebiliyor. Bir elektro mekanik şaheseri. Rostrum kameralar için başlayan bir tasarımın ulaştığı son nokta. Aletle yeterince ilgilendiğiniz zaman bugüne kadar farkına bile varmadığımız sorunların düşünüldüğünü ve çözüldüğünü görüyorsunuz. Sanki tanrısal bir yaratık. Beni en çok etkileyen özelliği model ölçeğine göre hareketi ölçekleyebilmesi. 1/1 ölçeğinde bir insanla yaptığınız bir hareketi, 1/10 ölçeğinde bir makette tekrarlayıp bu iki hareketi birleştirebilmek çok etkileyici.

    Ses kullandığınız hıza göre değişiyor. Yavaş hızlarda ses kaydı için zor da olsa kabul edilebilir bir gürültüsü var ama hız artınca gürültü gerçekten çok.

    Proximity sensor gibi bir uygulama yok. Yalnızca ray sonlarında “soft limit” ve “hard limit” olmak üzere iki güvenlik sınırı var. Pek çok çekim uygulamasında devasa kamera sistemi oyuncunun yalnızca bir iki santim yakınından geçirilebiliyor. Bu durumda otomatik koruyucu sistem yerine set disiplini öne geçiyor. Gerçekten de yaralanmaları önleyecek tek şey set disiplini. Maalesef biz herhalde coğrafyamız gereği bu konuda çok iyi sayılmayız.

    Milo her ne kadar zor görünse de, taşınabilir bir alet. Taşınamayan MRMC modeli Cyclops diye aklımda kalmış. O çok daha büyük bir “moco rig”. Makina’nın sistemi tercihan platoda kullanılsa da çok sayıda dış uygulamada kullanıldı.

    Makina’da bulunan Milo’nun üzerinde kullanılan 35mm Mitchell kamera ise ayrıca dikkat çekici. 1957 model Mitchell, bugünün pek çok modern kamerasından daha “steady” resimler üretiyor. Bu kadar modern bir aracın bu kadar klasik kamera ile mükemmel uyumu görülmeye değer. İster inanının ister inanmayın bu kamera motorsuz olarak, yani kol gücüyle çalışabilir şekilde tasarlanmış. Sağ yanında bir çevirme kolu takmak için yer var.

    En son olarak brand27 için: Biraz reklam gibi olacak ama Bilgi Ã?niversitesi, FTV 452 seçmeli dersinde Moco ve benzeri uç konular fazla derinlemesine olmasa da işleniyor.

  • Eylem Caner dedi ki:

    Moco ile yapılmış çko güzel bir klibe denk geldim bugün, aklıma burası geldi hemen, göndereyim dedim. Yönetmeni de Paul Thomas Anderson.

  • serhan nasirli dedi ki:

    Ilker Bey,cevabiniz icin tesekkur ederim.Filmle ugrasan herkesin bulunmak isteyecegi bir set olmus gercekten.Ortaya cikacak urun merak uyandiriyor.Reklam ve 5d mk2 hakkinda bilgilendirdiginiz icin de sagolun.Bende ayni reklamin fotograf calismasini da kotu buldugumu soylemeden gecemeyecegim,reklamda da cok fazla dikkat ceken element var.Fakat nasil yapildigini merak ediyor insan,Michel gondry nin butun isleri gibi.Ozellikle Kylie minoque videosu.Casio ex-f1 de full hd video cekerken donuk kare olmadan still cekilebiliyor electronic shutter kullandigindan dolayi fakat 6 megapixel 🙂 21 megapixel ozellikle hem video hem fotograf acisindan fashion tv,canli event ceken insanlar icinde cok iyi bir secenek sanirim.Tesekkurler tekrardan,iyi calismalar dilerim

  • mahmut dedi ki:

    eylem caner’in bahsettiği klibin nasıl çekildiği hakkında bilgi görüş ve deneyimlerini paylaşacak arkadaşlar lütfen bu sitede bunu yazın… aynada kendini görmeyen kamera… sonra o aynadan geri çıkan kameranın kızla aynı oranda hareket etmesi… o kız green box’ta çekildi de aksiyon ortamına mı kondu yoksa difference matte tekniğiyle mi çözülüyor bu işler… ayrıca o kamera o mekanın dışından gelip içerde o kadar hareketi nasıl yapabiliyor, en azından bu milo’nun raylarının o kırılan pencerenin dışında durduğunu düşünüyorum, içerde o kadar ilerleyebimesi nasıl oluyor, gizli cut mı var… şimdilik aklıma gelenler bunlar

  • ilkerc dedi ki:

    Ayndaki goruntu ayri cekim. 32. saniyeye dikkat ederseniz atlayan adamin aynadaki aksinin baska bir hareket yaptigini gorebilirsiniz.

    Kizin gercek mekanda cekildigini dusunuyorum. Key oldugunu sanmiyorum ama yanilabilirim elbette.

    Kamera nasil pencereden girdi derseniz. 23. saniyede motion control durdurulup pencerenin diger kismi ayrilmis ve cekime tekrar baslatilmis olabilir. hareket tamamen ayni olacagi icin bu ayri cekilmis iki parca sonradan birlestirilebilir.

    tabi bunlar benim teorilerim 🙂

  • Ömer dedi ki:

    Konuyla çok alakalı değil ama Transformers Revenge of the fallen’ın çekimlerinden bir sahne internete düşmüş…

    bu da yeni yayınlanan ön-fragmanı

    Evet.. Megan Fox’u yine izleyeceğiz 🙂

  • Hasan Unal dedi ki:

    hocam, videoyu tekrar izlerken farkettim… alp korfalı’yı denek olarak mı kullandınız!!!

    “alp sen şöyle otur, canavar çarpacak mı bakalım?!”

    gizli lezbiyenlerin devamı çekilmeden yapmayın böyle :))

  • ilkerc dedi ki:

    Ömer bey Megan Fox 21 yasinda degil mi? : )

    Hasan Alp Gizli Lezbiyenler 2 yi motion control le cekecekmis. oyle bir dedikodu var…

  • danone dedi ki:

    hocam motion kontrol ile hvx 200 u kiyaslama sansiniz oldu mu? ben ikisi arasinda kaldim .sanirim motion kontrol fiyat olarak biraz daha pahali ancak undo ozelligi yok halbuki hvx 200 de entegre sistem sanirim. gizli lezbiyenler 2 cekildi zaten
    1 veya 3 icin motion kontrol dusunuluyor ancak motion kontrolun koselerinde vignet varmis birde sanirim motion kontrolde motion is not in control diye bir soylenti var hocam dogru mudur?

  • Ömer dedi ki:

    OH evet Megan Fox; 16 Mayıs 1986, Rockwood, Tennessee, USA doğumluymuş. 2007’de kaputu kaldırıp motora bakma sahnesi çekildiğinde 21 yaşındaymış gerçekten.

  • Hasan Unal dedi ki:

    Megan Fox da başrolde olsun… Akademi Ödülleri’ni bilemem ama Sundance’i sallar bence o zaman film… Film boyunca görülmeyen M. Fox!!! Bu sefer tepkiler ölüm tehditleri aşamasına ulaşır kesin 🙂

  • serhan nasirli dedi ki:

    Klip gerceten cok supermis,ilker bey in dedigi gibi aynadaki cekim ayri cekim sanirim videoda kalite sorunundan dolayi ben mi yanlis gordum bilmiorum fakat 43ncu saniyede kizin aynadaki yansimasinda gozleri kapali,digerinde ise acik.
    Ilker Bey in dedigi gibi durdurup tekrar baslatilmis olsa gerek cerceve asagi indikten sonra,zira 18nci saniyede kadraj bos,4ncu adam da aydan asagiya atliyor sanki durdurup birlestirilmis gibi.tekrar baslatilmis heralde.Insan dusununce bir suru komplo teorisi uretiyor ama nacizane bir diger komplo teorisi de aslinda acilis sahnesinde bir distortion soz konusu,genis acidan dolayida olabilir tabiki fakat daha cok mirror efekti gibi tam ortadan cercevenin sadece sag tarafinin oldugunu dusunuyorum iki adam oraya basiyor zira 3ncu adam da tahtaya basmadan uzerinden atliyor.Goruntu kalitesi cok kotu ondan dolayi da olabilir ama tahtaya yaklastikca perspektif daha da yamuluyor 17-18de gibi ya da ben oyle gordum kalite kaybindan dolayi.Neyse sanirim bilmedigim seye yorum yapmamam lazim :))

    Transformers in kamera arkasi videosu da cok guzelmis.Keske Russian arm da patlasaymis, isabet olurdu tr de yok cunku. 🙂 Ama olursa da sanirim sayfaniz sayesinde belki bir russian arm ve red testi ile haberimiz olur kesin 🙂

  • levent Ekmekçi dedi ki:

    Merhaba İlker Hocam
    Ben yamaç paraşütü öğretmeniyim.Öğrenciniz kameraman arkadaşım Oytun Orgül ile çektiğimiz görüntüleri seyretmenizi rica ediyorum Bunlar Stabil hava çekimleridir.Yorumlarınız bizi yönlendirecektir Saygılar
    Pamukkale: http://rapidshare.com/files/112166853/Pamukkale_52MB.wmv.html Sueno Golf Belek: http://rapidshare.com/files/128223249/sueno_belek_35mb.wmv.html
    Aynı görüntüleri küçük ekrandan Oytun Orgülün kişisel sayfasından da izleyebilirsiniz

    http://www.oytunorgul.com/hava.html

  • serhan nasirli dedi ki:

    http://www.cameracontrol.com/reels.html tutorial kisminda
    milo hakkinda genis bilgi ve fiona apple in klibi hakkinda da az da olsa bilgi gordugumden paylasmak istedim.fiona apple 36fps extralar 72 fps ile cekilmis deniyor.

  • özgür dedi ki:

    Paul Thomas Anderson’un klibi gerçekten başarılı. Şarkının coverı ile de başarılı bir uyumu olmuş gerçekten. Ayna sahnesine gelince, compositing’le ilgili genel kural “eğer aynadan veya camdan kameranın yansımasını görmüyorsanız, orada ayna/cam yok demektir.” bu klipte yatay hareket olduğundan el çekimiyle bile olsa, benzer sonuca After Effects tarzı programlarla ulaşmak gayet kolay. Aynanın olduğu yer green screen. Dikkat ederseniz içiçe aynalar sonsuza gitmiyor sadece 4 tane var 🙂 Andrew Cramer tarzı üstatlar için 5-10 dakkalık iş..

    Milo’nun en büyük katkısı 1.26’da başlayan kızın dönme sahnesinde belli oluyor. Gerçek çekim olmadan, After effects’le veya maya’yla o kadar doğal saç hareketini vermek çok zor.

    http://www.digitaldomain.com sitesindeki reelleri incelerseniz biraz fikir verebilir. Programları kullanmayı öğrenmek için ise http://www.creativecow.com. ama ömrünüzü yer baştan söyleyim 🙂

  • Kemalettin dedi ki:

    http://www

    Bu efsane giriş te moco ile mi çekildi acaba ilker bey ? Ayrıntılı olarak çekim hakkında bilgi verirseniz sevinirim 😀
    (David Mullen’a Saving Private Ryan hakkında küçük birşey sormuştum adam sağolsun stock filmine kadar lenslere yapılan coating işlemine kadar hepsini anlatmıştı)Gazıda verdik 😀

  • E dedi ki:

    Panic Room’un yarısı moco zaten. Hollywood’un en fazla storyboardlanmış filmi idi çıktığı dönemde, sebebi de çok fazla efekt içermesiydi tabii, çenem düşmüştü kamera arkasında. 3dvdlik setine “mini-film school” derler. Ben de hemen almıştım, muhteşem bir dvd setidir, tavsiye ederim. Tabii internetten getirtin, Türkiye’de içeriği kırpıyorlar zaman zaman.

  • Kemalettin dedi ki:

    Panic Room daki giriş moco değil CGI’ imiş

  • E dedi ki:

    CGI olması moco kullanılmıyor demek değil tabii, onu da eklemekte fayda var. Hatta CGI kullanılacak sahnelerde aynı kamera hareketini tekrarlayabilmek için daha çok kullanılır. Titanic, LOTR vs. gibi filmlerde de bolca kullanıldı o nedenle.

    Aradığım esas örneği bulamadım ama bu da fikir verecektir.

Leave a Reply

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube