Eski öğrencilerim Onur Yildirim ve Murat Özsoy’un sirketleri Guerilla Films açıldı. Maslak’ta çok güzel bir ofis ve stüdyoları var.
Stüdyoyu hem fotoğraf hem greenscreen film-video çekimleri için ışık ve destek ekipmanlarıyla birlikte kiralamak mümkün. Ayrıntıyı yeni web sitelerinden öğrenebilirsiniz. Hayırlı olsun!
ben de gecenlerde film sokağına gittiğimde tesadüfen karşıma çıktı Guerilla Films. Dışardan çok havalı görünüyordu ama içeri girme fırsatım olmadı. Ben de buradan bi’ hayırlı olsun dileklerimi ileteyim.
Sanırım Türkçe bilmeyen arkadaşlara ekipman kiralamıyorlar. Normal of course, film çekiyoruz, dışa açılıyoruz. What a beuatiful site olmuş. Missionları welfare getirsin I hope.
böyle şakacı arkadaşlara kiralamıyorlarmış ekipman, ben aradım sordum!
Diyelim ki elimde bir senaryom var ve bunun filme çekilmesini istiyorum. Bir yapımcı firmaya mı başvurmam gerekiyor? Ya da elimdekini bir yapımcıya mı götürmeliyim?
🙂 genis bir sorun olmus… herhalde en az 20 yapimciya falan goturmeniz gerekir. Bir kac temel ihtimal var:
1 – Bir takim yapimcilar size zevkle senaryonuzun neden is yapmayacagini anlatirlar. Daha once yaptiklari film varsa onlardan bahsederler. “Basta guldur, sonda aglat” demeleri de pek muhtemel.
2 – Senaryonuzun dahiyane bir fikir oldugunu soylerler, hemen cekim islemlerine baslamak icin sizin oturup biraz daha calismanizi onerirler. Sonra bir daha onlardan haber alamazsiniz.
3 – Hemen hemen hic biri senaryoyu okumaz. Sizin anlatmanizi bekler.
4 – Bu isi para kazanmak icin yapmayan bir yapimci turu vardir. Bunlar da genelde memlekete hizmet icin bu islerle ugrasmaktadirlar. Tabi onlar bu durumdayken sizin para istemeniz soz konusu bile olamaz. Bunlardan ozellikle uzak durmak lazim.
5 – Bir baska yapimci turu “bu senaryo uzerine bir kac ay calisalim” der. alti ay boyunca siz senaryoyu defalarca yazarsiniz. Sonra film cekilmez cunku zaten yapimcinin bastan beri cekmeye niyeti veya gucu yoktur vs.
Hic bir yapimci sunu demez: “Senaryonu okudum. Guzel. Su kadar paraya satin aliyorum.” veya “Senaryonu okudum bundan film olmaz. Gule gule”. Hep bir suruncemede birakma, telefonlasma, proje uzerine calisiriz vs… laflari olur.
Neden mi? Cunku kendine guveni olan yapimci yok da ondan. Asil sorunun cevabini tam vermedim sanirim ama evet bir takim yapimcilara goturmekten baska yol yok gibi… ama kim bu yapimcilar tabi o daha onemli soru…
ilker hocam, kafamı karıştırmayı başardığınız için tebrik ediyorum 🙂
ilker hocam selam tekrar.
export edildiğinde drop olma sorununu bir biçim de canapus procoder ile çözdük. quicktime export edip convert ettim ve m2t çıkış aldım, 1440*1080 oranında. onu depolayıp dvd’ye basabilmek için tekrar convert ettim ve bana m2p gibi yabancı olduğum bir formatta çıkış verdi. görüntü ya da seste bir problem yok dvd’ye yükleyebiliyorum ama bu seferde dvd playerlar tanımlayamıyorlar. m2p formatı neye dönüştürmeliyim ve neyle dönüştürmeliyim… önerileriniz neler?
standart dvd playerlar 1440*1080 formatini gosteremez. filmi dvd ye yazmak istiyorsaniz 720-576 pal mpg olarak kodlamaniz gerekecek.
kodlamak için öneriniz bir program var mı canapus procoder dvd olarak convert ettiğinde m2p çıkış veriyor. m2p formatta çözünürlük 720*576 ya dönüşüyor fakat tanımlayamıyor player
Canopus ta yanlis profil seciyorsunuz. Target olarak CD DVD menusunden DVD ve onun altinda da MPEG2 – DVD PAL (VOB) secin
boylece canopus bir directory olusturur. O directory yi tutup DVD ye yazarsaniz sorun cozulur.
Hayır, hayır. Sorumun cevabını fazlasıyla aldım ben. Teşekkürler.
Peki -mümkün müdür bilmiyorum ama- tamamen kendi imkanlarımla, dijital video kameramla uzun metraj bir film çektim diyelim. Bütün masrafları kendi cabimden karşıladım, eş dost, yakınları oynattım. Kurgusunu falan kendim yaptım. Gittim filmi 35 milimetreye bastırdım. İzledim, izlettirdim. Gelen tepkiler en kötü ihtimalle vasatın üzerinde. Bu filmin salonlarda gösterilmesini istiyorum. Kime veya kimlere başvurmam gerekiyor?
Tabii ki böyle bir şey olmadı ama olayların gidişatını merak ettiğim için ihtimaller üzerinden gidiyorum 🙂
İlker hocam daha detaylı cevaplar ama görüşüm şu:
35’e bastığın film DV ise çözünürlük sorunu (büyük perde gösterimlerinde) dez avantaj ama tekniği bir tarafa bırakırsak; çektiğin film/hikaye iyiyse – en kötü ihtimal: bir sonraki filmin için “yandaş” bulman kolaylaşacaktır.. insallah bu yandaş, cebinde parası olan bi yapımcı olur.. Film/hikaye vasat veya üzeri ise; yine en kötü ihtimal – “bir uzun metraj çekmiş” etiketi kazanırsın — bu da sana tüm kapıları açmasa da, bazılarını aralar..
Not: henüz tecrübe edilmemiştir.. ama yakındır : )
Filmine dagitimci bulman gerekiyor. Turkiye de bir kac tane dagitimci var zaten. Bunlarin ikisi salonlarin yuzde 70 den fazlasini kontrol ediyor (tam rakamlar aklimda degil). Geriye kalanlarin paylari onemsiz denecek duzeyde… Bu major dagitimcilar senin bahsettigin turde filmlerle pek ugrasmiyorlar. Kucuk bir dagitimciyla 5 – 20 salon arasi kucuk bir dagitim sansi bulabilirsin. Eger film Blairwitch Project falan gibi beklenmedik bir patlama yapmazsa 1500 – 30 bin arasi seyirci yapabilir.
ama bunlarin hepsi olasilik : )
teşekkür ederim canaopus problemi giderdi,